Soykırımın Omurgası - Karen Ng
Soykırımın omurgasına yakından bak:
Geleceğin tarihçileri bu omurgaya dipnotlar işlemiş.
Şimdiye dek yapılmış
Üstü örtülmüş eklemelere, geçmişe dönük düzeltmelere,
Çoktan tezahür etmiş şiddeti görmezden gelerek
Tuhaf ve dayanıklı tuğlalarla ayakta duran fildişi
kulelerine bak.
Bu arada, bunu daha önce de düşündüm.
Durum kötüydü en nihayetinde,
geçmiş zaman kipiyle söylüyorum.
Onların geç kalan cezaları,
Engebeli; rahatsız dayanakları için okumaya devam edin.
Cinayet esnasında başka yöne çevrilen gözler.
Cinayet.
Karmaşıktır, hayatı elinden almanın kadim bir
gerekçesi bulunur.
Açlık sınırı çok uzakta.
Soyut Savaş diğer tarafta.
Gözleri sonsuza kadar kapalı kızın önünde,
Gözleri faltaşı gibi açılmış öksüz çocuk titriyor,
Çocukların boyunları bükülmüş,
Kan gövdeyi götürmüş
Akan kanların hiçbiri bana ait değil.
Asıl yaptığın şey emir vermekti:
Yeryüzünden silinen tüm aileler ve hırpalanan
yaşlıların bedenleri benim değil,
Soyulup koyun gibi kesilen adamlar benim değil,
Kaçırılan kadınlar benim değil,
Derisi yüzülen uzuvlar,
Ameliyat yapar gibi bombalanan binalar,
Katledilen şairler,
Kıyım yapılan öğretmenler,
Öldürülen iş adamları, ölümüne kanayan gazeteciler,
Yaşanan tüm Felaketler* –
Neredeyse her yüzyılda bir tekerrür eden felaketler-
Benim değil,
Benim olmayan şeylerin listesi böyle uzayıp gidiyor
işte.
Ben sadece huzurumu koruyacağım ve diğer yöne
bakacağım.
Böylece uzaktan bile tanıklık etmeye dayanamadığım,
bir halkı yerle bir eden acıyı teorileştiriyorum.
İçinde yaşadığımız dünya,
Sadece isimlerin olduğu ve isimlerin verildiği bir
dünya,
Bu yüzden neden sadece birbirimizi
sevemiyoruz, diye tuğlalar harap olmuş parçalarının
gidişine ağladı.
Kolonizatörden bir mesaj var:
Eğer gözlerimi kısarsam ve sadece kendi
halkımı insan olarak görürsem “apartheid” diye bir şey olmaz.
Hayır – hazırlıklı olmalıydınız. Bizi, sizi
öldürmeye zorlamadan önce abluka altında yardım topladınız.
Yani insanların boğazları teoride, soyut olarak mı
kesildi diyorsunuz?
Bıçağı kavrayan sizin elleriniz değil miydi?
Gözlerinizi faltaşı gibi açtıracak tek ölüm sahnesi
Kendi boğazınızın kesildiği an mı olacak?
Korkunçsunuz ve bu sizin suçunuz – soykırımın
omurgası bahanelerle dimdik durur.
Her sırt, mahsus ve öylesine döşenmiş tuğla
parçasıdır.
Sanırım sadece kendimi duyuyorum.
Kurumsal şirketler ve bireyler
Diri diri gömülen, tekerlekte eller tarafından ezilen insanların
kemikleri üzerine
Kendi isimlerini bastırdı ve insanlar,
Yeni doğanlar, yaşlılar ve sadece insanlar,
Bir umut senin sempatin için heyecanla bekledi,
Bu sırada Filistin'de ise söz ustaları hala sözsüzdü.
Yine de boykot, protesto üzerine felsefe yaptılar:
Neden sadece sevemiyoruz
Polis deneyimine,
Polisin ifadesine göre, insanlar parçalara ayrılmış ama
siz kimsiniz lan,
Ölülere, kayıplara polis gibi davranıp,
Polislik ediyorsunuz,
Yalakalık yapmak için polisi oynuyorsunuz,
Korkak, satılmış, kalpsiz,
Saf ve şişirilmiş sözde entelektüeller,
Sizler soykırımın omurgasındaki her bir çıkıntısınız.
Çeviri: Işıl Çevik