Ufuk Akarı ile Fotoğraf Sanatı Üzerine Söyleşi
Dilay Kababıyık: Büyüdüğünüz yerlerin sizin fotoğrafçılığınızdaki anlamı nedir? Sokak ve sınıf; bu iki önemli unsur sizde neyi çağrıştırıyor? Ufuk Akarı: Fotoğraf bir hobiden ziyade kendimi ifade etme ve yaşam biçimi benim için. Hayata bakışımın oluşmasında sosya ekonomik koşullarımın ve yetiştiğim sosyal çevrenin önemi fazla. Fotoğraf karesine indirgediğim, ayıkladığım veya seçtiğim görüntülerde bu bilinçaltının tezahür etmesi kaçınılmaz. Kısaca İnsan neyse onu çeker. Bunu planlaması ve içgüdünün kontrolü benim gibi sezgisel ve doğaçlama çalışan bir fotoğrafçı için pek mümkün değildir. Sokak sınıfsal farklılıkların en aza indirgendiği kamusal bir alandır. Kısacası hayatın en yoğun gözlemlendiği yerdir sokaklar. Bu nedenle insanları eşitleyen demokratik bir mecradır. Sokak hayat, fotoğraf hayattan damıtılmış bir andır. D. K: Tarkovski, Bergman, Trier ve daha birçok yönetmenin filmlerinde fotoğraf karelerini andıran sahnelere denk gelmek mümkün. Fotoğraf ve sinema arasındaki ilişki