Kayıtlar

Aralık, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şiirin Politikayla Bir Meselesi Var Mıdır?

Resim
Şiirin politikayla bir meselesi var mıdır? Postmodern sözlükçenin ayrıştırma operasyonu başarıyla ilerliyor. Karşı cephenin devrimci stratejileri birer angaryaya dönüştürme çabası görülmelidir. Evet, gündem yaratıyorlar. Şiirsel tahminler, şiirsel alanlar, şiirsel gösteriler ve bireyin mükemmel profiliyle donatılmış müstesna sanat eserleri. Bir yol çizildiği kesin. Bir mesafe alındığı şüphesiz. Ama Ranciere'in aldığı mesafeyle alakalı olduklarını hiç sanmıyoruz. Sanat, politikaya mesafe koymadan önce içinde yarattığı yıkıcı projeyi harekete geçirir. Sanatın özerklik talebi ancak böyle siyasal bir argümanla meşru hale gelebilir. Yoksa siyasal mesafeniz sizi Trt'de dergi satmaya çabalayan bir siyasal zemine tabi kılar. Elbette yanınıza meşru arkadaşlarınızı alırsınız. Görülürsünüz. Bir güç olduğunuzu ilan edersiniz. O güce tabi olanlar TRT'den Ketebe'ye siyasal bir kariyer hattı çizerler size. O kariyerin dışında olan ancak karşı çıktıkları bir siyasala dönüşür. Hayat sad...

Thomas Bernhard: Sebep Kendimim! Videosu Üzerine - Muhsin Boz

Resim
    Kim demiş, hatırlamıyorum: “Okunan her güzel kitap, okunmayan başka bir güzel kitap demektir.” Bu cümleyi ilk duyduğum zaman afallamış ve bir an için ne demek istendiğini tam anlamamıştım. Dünyada o kadar güzel kitap var ki, insan ömrü, hepsini okumaya yetmeyecektir. “Kitapları da dostlarını seçer gibi seçmeli kişi, öyle değil mi?” demiş usta yazar Ferit Edgü, Kitap, dostlar gibi seçilince, aslında yazar da seçilmiş oluyor. O halde şunu demekle pek haksız olmayız: “Dünyada okunmaya değer o kadar yazar var ki, insan ömrü hepsini okumaya /anlamaya yetmeyecektir.” Sadede geleyim. Üyelerinin edebiyat derinliğinin iyi olduğu bir whatsapp grubunda, Thomas Bernhard ile 1986 yılında yapılan 44 dakikalık bir söyleşi paylaşıldı yakın zamanda: Sebep Kendimim! (Orijinal adı: Die Ursache bin ich selbst). Söyleşi, Madrid’de Krista Fleischmann'ın tarafından yapılmış. Çeviri Matthias Kyska’ a, redaksiyon Kerem Duymuş’a, düzenleme Ümid Gurbanov’a ait. Açıkçası söyleşinin etkisiyle bu yazı...

Evreni Tedirgin Eden Bir Şair: T. S. Eliot - Dolunay Aker

Resim
 Modernist şiirin temel köprülerinden T.S. Eliot’ın bütün şiirleri Everest Yayınları tarafından yayımlandı. Samet Köse’nin titiz çevirisi hemen fark ediliyor. Çeviride kulağı tırmalayan şiirdeki sesi, anlamı ve imgeyi duymamızı engelleyen o çarpık anlatım bu çevirinin dünyasından çok uzak. Eliot, modernist şiirin önemli yapıtaşlarından… Yeats, Pound ve Eliot üçgeninin tamamlayıcısı. Pound’un özellikle altını çizmekten geri kalmadığı şair… Gelenek mefhumunu sıkı sıkıya aktaran, geleneğin özünde barındırdığı yeniliği göstermeye çalışan, modernist atılımların tamamında görüldüğü gibi geleneği sadece eklemlenme olarak algılamayan bir şiir. İkinci Yeni’nin özellikle düşünce ayağını sağlamlaştıran alt yapı Eliot’ın düzeneğinden vücut buluyor.  Dilin kökeni neresi olursa olsun eğer uzak akrabalarıyla da konuşuyorsa ve inşa edilen yapı şiire aitse gerçekliğin tozlarından arınmış yaratımı bizi usta bir şiirin damarlarına götürecektir. Gerçeklik, kalıtsal kökenlerini bırakmamak için eli...

KOVAN - Burak Bayülgen

Resim
Çağıran mı var seni Magus? Al tuvalini ressam… ve çiz naifçe herkesin arp çaldığını.  -*- Eserin kazınan bir utku Nakhiel’in omurgasına… Bediiden ırak serzenişi Nyarlathotep’in: Yengiden üryan bir hanedan; pastoral... Kurmuşsun kovanını bilemek için vampir dişi. Emmek için Hod’un boynunu. Aksin ne Pan ne de Su. Harlar paletin kozmosu gayriihtiyari. Ari inşan devasa imha. Yine de Kether ve Malkuth bir armoni.  -*- Kaktüsler biter bu bitap köyde. Verniklediğin DÜZEN şifa mı buldu vebaya? Asandan işkillenir KAOS. Hathor’un aşkını reddedip dans mı edeceksin? -*- Çağırıyor seni Magus, sabahın ilk ışıklarıyla Nuit. Yavan arda kalan zaman. Senle başlasın gün. Hadit sensiz gece. Buyur. Büyü Hoor-Paar-Kraat! Arzun mu hemen büyümek? Horus’a hanginiz verecek bir şekil? Büyüyüp büyümemek sana kalmış. Daveti; o da gömülü o kadim ağacın dibine.