Barbarları Beklemezken-Emre Varışlı

haydn çalıyordu

ben balkondan sarkmıştım

aklım bakımsız bitkiler gibi duruyordu

kahverengi serin parkelerin üstüne yatmıştım, odada

dislektik çocuk koca yüzünü bana çevirdi, bazı harflerle sorunu vardı, yeniden saçlarına uzandığımda orada olmayacaktı, boyandım, taş ellerini tuttum, bir kez daha orada olmak isteyecekti ama olamayacaktı, benzin kokusu, ölüm kokusu, her şeyin soğuk ve arzulanmış hali, merdivende durup beyaz boşluğa baktım, mermer merdiven, kan yürüyen sanat duruşumu ve şiirimi alıp fındık bahçelerine kaçırmak istiyordum, kaçıramıyordum.. eğer başarabilseydim, bütün bu şehrin tuvaletlerinde bıraktığım şeyler bir işe yarayacaktı, bütün verdiğim sözler ve el izlerim, tükürüklerim-  ağacın altında rüzgar yaklaşıyor, lağımdan uzağa gidip çilli beyaz suratını öptüğümde kağıtlar doluyor. bir elim çimende bir elim kıçında akşam oluyor.. muzun kabuğunu yavaş yavaş soyunuşu ve joyce okuyuşunu izliyorum. Onu öldüğümden beri tanıyorum.  


yerküre cüret ve alevlerle ayakta duruyor, gergin kaslar öpücüklerle 

bütün bunlar olurken

dünya çiçekleri istiyor

zehirleri istiyor

çükleri istiyor

gidip sanat takip edeyim istiyor

ben mutsuz olayım istiyor. 


Barbarları Beklerken, No: 5, 2020





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Frantz Fanon ile Kalkınmayı Sömürgesizleştirmek (Benjamin Selwyn)

Çaresizce Susan'ı Aramak (Terry Castle)

Alexander Dugin'in Kozmik Savaşı (Matt Mcmanus)*